İhtida etmek isteyen kimsenin aşağıdaki işlemleri yapması gerekmektedir:
1. İlgili mevzuat gereğince bir dilekçe ekinde dört adet fotoğraf ile yurt içinde mahallî müftülüğe; yurt dışında ise dilekçe, kimlik belgesi ve üç adet fotoğraf ile Din hizmetleri müşavirliğine veya ataşeliğine müracaat eder. 2. Müftü/müşavir/ataşe tarafından Müslüman olmak isteyene, usulüne uygun şekilde gerekli telkin yapılır ve Dinimiz hakkında özlü bilgiler verilir. 3. İbraz edilen belgelerin kontrol edilerek kaydedilmesinin ardından ihtida merasimine geçilir.
İHTİDÂ MERASİMİNDE TAKİP EDİLECEK YÖNTEM
1. Mühtedi ve beraberinde törene katılacak olanlar merasimin yapılacağı mekana alınır. 2. İhtida işlemini gerçekleştirecek olan görevli merasimi cübbe ve sarık ile yönetir. 3. Merasime Kur'an-ı Kerim'den bir aşr-ı şerif (tercihen Bakara Suresi'nin 285-286. âyetleri) okunarak başlanır. Ardından okunan âyetlerin meali verilir ve âyetler kısaca açıklanır.
4. Akabinde görevli, (A'râf, 7/43) âyetiyle başlayan aydınlatıcı, teşvik edici, özlü bir konuşma yapar. Bu bağlamda, aşağıdaki metin örnek alınabilir: “Bismillahirrahmanirrahim.
Okunan Allah'ın son kitabı olan Kur'an-ı Kerim'in âyetleridir. Bugün burada Allah'ın son hak dini olan İslâm ile müşerref olacak değerli bir kardeşimizin ikrarına şahit olmak üzere toplandık.
(Muhterem hanımefendi/beyefendi)
İslam'a göre Allah birdir. O doğurmamıştır ve doğmamıştır. Allah'ın ne oğlu vardır, ne de kızı. O'nun bir benzeri ve dengi asla yoktur. O hiçbir şeye muhtaç değildir. Aksine her şey O'na muhtaçtır. Allah, mekan ve zamanla sınırlı değildir. O, her daim kullarıyla beraberdir. Vasıtasız, aracısız olarak bilir ve görür. O'nun gücü her şeye yeter. Herşeyi yaratan,yaşatan, bütün kâinatı düzenleyen O'dur.
Değerli Kardeşim!
İslam, Allah'ın birliğini kabul etmektir. O'na teslim olmaktır. Cenab-ı Hak, Hz. Âdem'den itibaren bütün peygamberlere bu esası tebliğ etmelerini emretmiştir. Asıl itibariyle her peygambere vahyedilen din, tevhid esasına dayalı İslâm'dır. Her peygamber, insanları Allah'ın birliği inancına davet ederek Allah'tan aldıkları emir ve yasakları insanlara iletmiştir. Bu kapsamda Yüce Allah; insanlığa Tevrat, Zebur, İncil ve en son olarak da Kur'an-ı Kerim'i kitap olarak indirmiştir. Yüce Allah, peygamberlik zincirini tamamlamak üzere Hz. Muhammed (s.a.s)'i son peygamber olarak görevlendirmiştir.
Biz Müslümanlar bütün peygamberlerin Allah tarafından gönderildiğini kabul ederiz. Hepsinin hak olduğuna inanırız. Son peygamber Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)'dır. Peygamberimize Allah tarafından vahyedilen Kur'an-ı Kerim, son ilahi kitaptır. Onda bildirilenlerin bütününe şeksiz şüphesiz inanırız. Meleklerin, kaza ve kaderin, öldükten sonra dirilmenin ve hesabın yani ahiret gününün varlığını tasdik ederiz.
İslâm'a girmek; Allah'a, Muhammed Mustafa (s.a.s)'in Allah'ın kulu, peygamberi olduğuna ve onun Allah katından getirdiklerinin tamamına inanmakla olur. Bizler bu inancı “Kelime-i Şehadet" ile dile getiririz. Şimdi sizin kelime-i şehadeti ikrarınıza ve Müslüman oluşunuza şahitlik edeceğiz."
5. Görevli, bu konuşmadan sonra mühtediye Allah'ın huzurunda ve şahitlerin yanında hür iradesiyle, herhangi bir baskıya maruz kalmadan İslamiyet'i seçip seçmediğini sorar ve akabinde birlikte Kelime-i Şehadeti tekrar ederler. Ardından Tekbir ve Salavat getirilerek konuşma şu sözlerle tamamlanır:
“Siz, İslam'ı hak din olarak kabul etiniz ve Müslüman oldunuz. Bizler de burada ikrarınıza şahit olduk. Mübarek olsun. Siz şimdi İslam'a göre hayatınızda bütün kirlerden arınmış, tertemiz yepyeni bir sayfa açtınız. Müslüman olduğunuz andan itibaren geçmiş günahlarınızı Allah Teâlâ'nın bağışladığını yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim bildirmekte ve Peygamber Efendimiz (s.a.s) müjdelemektedir. Biliniz ki insanların günahlarını sadece Yüce Allah affeder. Sadece O'na yönelerek tövbe edilmeli ve bağışlanma dilenmelidir. Dualarımızı, tövbelerimizi kabul edecek olan yalnızca Rabbimizdir. Bizler bütün söz ve davranışlarımızdan Allah'a karşı sorumluyuz ve bunların hesabını O'na mutlaka vereceğiz.
Müslüman olan bir insanın yapması gereken vazifeler vardır. Müminler olarak salih ameller işlemeye yani Allah'a ibadetlerimizi yerine getirmeye ve yararlı, güzel işler yapmaya özen göstermeliyiz. Nitekim Peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.s) bir hadis-i şerifinde “İman yetmiş küsur şubeye ayrılır. En üstün derecesi, 'Lailahe illallah/Allah'tan başka ilah
yoktur' sözünü söylemektir. En alt derecesi ise insanlara sıkıntı veren bir şeyi yoldan kaldırıp atmaktır." buyurmaktadır. Yukarıda dile getirdiğimiz şehadeti söylemek, namaz kılmak, Ramazan ayında oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek temel ibadetlerimizdir. Bize düşen bu ibadetleri yerine getirmek; iyilik ve güzelliklerle dolu, Allah'ın haram kıldığı davranışlardan yani kötülüklerden uzak bir hayat yaşamaktır."
Merasimin sonunda “İhtida Defteri"ne kayıt yapılarak mühtediye “İhtida Belgesi" verilir. Mühtedi, ismini değiştirmek isterse kendisine uygun bir isim tavsiye edilir. Tercih ettiği yeni ismi ve eski ismi ihtida defterine işlenir.
Kıraati düzgün bir görevli tarafından Âl-i İmrân Suresi'nin 18-20. âyet-i celileleri veya Asr Suresi, Fatiha Suresi vb. ayetler okunarak meali verilebilir. Son olarak bir dua ile merasim bitirilir. Bu bağlamda aşağıdaki dua metninden istifade edilebilir:
“Euzübillahimineşşeytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim.
Bütün âlemleri yaratan, esirgeyip bağışlayan, kıyamet gününün yegâne maliki olan ve herşeye gücü yeten Allah'a hamdolsun.
Allah'ım! Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet. Gazabına uğrayanların ve sapmışların yolundan bizi muhafaza eyle!
Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi cehennem azabından koru!
Ya Rabbî! Bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi eğriltme! Bizi dinin üzre sabit kıl! Bize katından bir rahmet bahşet! Şüphesiz sen engin rahmet sahibisin."
6. Merasimin sonunda imkanlar dahilinde mühtediye kendi dilinde mealli bir Kur'anı Kerim, İslâm'ı tanıtacak ilmihal, kitap vb. hediyeler takdim edilir.
7. İhtidâ edenler, isimlerini değiştirmek istedikleri takdirde, yeni isimlerinin nüfus kütüğüne tescili için mahkemeye müracaatla karar aldıracaklardır.