“İnsanlık kör ve sağır, vicdanlar ölü, kalpler paslı”
Diyanet İşleri Başkanlığı, 15 Temmuz
Milli İrade Şehit Ali Alıtkan Konferans Salonu’nda düzenlenen programda
konuşan Başkan Erbaş, cahiliye döneminde kız çocuklarının diri diri
toprağa gömülmesi zulmüne dikkati çekerek, “İnsanlık O’nun (s.a.s.)
alemlere rahmet olarak gönderilişinden doğacak merhameti bekliyordu.
Garipler, mazlumlar, toprağa diri diri gömülmemek için kız çocukları
O’nu (s.a.s.) bekliyordu, tıpkı bugünkü gibi… Narinler, O’nun (s.a.s.)
insanlığa getirdiği merhameti, şefkati bekliyor. Gazze’nin, Filistin’in
Narinleri, Ayşeleri, Fatmaları O’nun şefkatini, merhametini bekliyor.
İmdat çığlıklarıyla yeri göğü inletiyor ama heyhat; dünya kör ve sağır,
insanlık kör ve sağır, vicdanlar ölü, kalpler paslı…” değerlendirmesinde
bulundu.
Başkan Erbaş, bu yılki, Mevlid-i Nebi
Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası temasının “Peygamberimiz
ve Şahsiyet İnşası” olarak belirlendiğini dile getirerek, “Bugün,
Peygamberimiz ve şahsiyet inşası konusunu tüm yönleriyle ele almaya her
zamankinden daha çok muhtacız. Zira insani değerlerin, ahlaki
erdemlerin, insanı insan yapan manevi özelliklerin alabildiğine
örselendiği bir zamanı yaşıyoruz. Bencillik, dünyevileşme, umutsuzluk
gibi sorunların insanlığı çepeçevre kuşattığı bir çağa şahitlik
ediyoruz. Kimlik, kişilik, aidiyet, anlam ve gaye ekseninde yaşanan
krizlerin, hayatı modern bir cahiliyeye sürüklediğini görüyoruz.”
ifadelerini kullandı.
“Batı, büyük vaatlerle insanlığı büyük bir kaosa ve bunalıma mahkum etti”
Başkan Erbaş, “Maalesef insanlık bugün,
huzur, hukuk, güven, umut gibi değerleri tamamen kaybetmek üzeredir. 18.
yüzyıldan itibaren Batı merkezli değişim içinde, heyecanlı cümleler ve
büyük vaatlerle yola çıkanlar bütün insanlığı büyük bir kaosa ve
bunalıma mahkum etmiştir. Dünyevileşme hırsıyla merhameti unutan
insanlık, vicdanını kaybetme noktasına gelmiştir. Bu süreçte Yaratanı ve
O’nun yeryüzüne teklifini hayatın dışında tutmanın bedeli ise değerler
sisteminin çöküşü olmuştur. İşte bugün insanlığı kapıldığı bu
türbülanstan çıkarmanın yegane yolu, kaybedilen değerleri vahyin
rehberliğinde yeniden ihya ve inşa etmektir.” dedi.
“Peygamber Efendimiz (s.a.s.), tüm insanlık için bir kurtuluş pusulası ve bir hayat kılavuzudur”
Kur’an-ı Kerim’in yaşanmış halini
Peygamber Efendimizin (s.a.s.) hayatında görüldüğünü dile getiren Başkan
Erbaş, “Peygamber Efendimizin (s.a.s.) her davranışı ve her sözü, tüm
insanlık için bir kurtuluş pusulası ve bir hayat kılavuzudur. Dünya buna
her zamankinden daha çok muhtaçtır. Dünyayı İslam kurtaracaktır.
Dünyayı, İslam’ı olması gibi anlayan, öğrenen, yaşayan Müslümanlar
kurtaracaktır. Başka bir kurtuluş yolu yoktur. Kurtuluş İslam’dadır, Hz.
Muhammed’dedir, O’nun (s.a.s.) getirdiği sünnettedir, başka bir
kurtuluş yoktur. Müslümanlar olarak bizim en temel sorumluluğumuz,
Peygamber Efendimizin (s.a.s.) yüce şahsiyetini ve örnek ahlakını
çağımızın insanıyla buluşturmaktır.” şeklinde konuştu.
“Dünyanın makus talihini Peygamberimizin (s.a.s.) yaşantısını örnek alan nesil değiştirecek”
Başkan Erbaş, “Kur’an ve sünnetin
rehberliğinde bilgi ile hikmeti bütünleştiren, hayatı anlamlı kılan
değerlerle bilimsel gelişmeleri birlikte öğrenen, bütün söz ve
davranışlarında sadece Allah’ın hoşnutluğunu arayan, erdemli, vicdanlı,
ahlaklı, dürüst, şahsiyetli bir nesil yetiştirmek için çalışmalarımızı
daha verimli hale getirmeye mecburuz. İnanıyoruz ki zulüm, şiddet ve
vahşet sarmalında tarihin en buhranlı dönemine sahne olan dünyanın makus
talihini ancak İslam’ın hayat veren değerleri ekseninde, Peygamber
Efendimizin yaşantısını örnek almak suretiyle yetişen böyle bir nesil
değiştirecektir.” değerlendirmesinde bulundu.
“Camilerimiz şehirlerimizin süsü, hayatın merkezidir”
İslam medeniyetinin oluşmasında temel yapı taşlarından birisinin camiler olduğunu ifade eden Başkan Erbaş, şunları söyledi:
“Camilerimiz, tevhit ve vahdetin, iman
ve istikametin hayat bulduğu, İslam’ın ilke ve değerlerinin hayata
taşındığı mekanlardır. Hem fiziki yapısı ve varlığı, hem de
fonksiyonları ve temsil ettiği değerler açısından Müslümanların
toplumsal varlığının nirengi noktalarıdır. Camilerimiz şehirlerimizin
süsü, hayatın merkezidir. İslam tarihi boyunca camiler dini, sosyal,
kültürel hayatın merkezinde yer almış, ibadet, ilim, kültür, kardeşlik
mekânları olarak hayati fonksiyonlar icra etmiştir. Sadece ibadetlerimiz
değil, tarihimiz, edebiyatımız, örf ve adetlerimiz de camiyle iç içe
olmuştur. Müslümanlar, caminin temsil ettiği değerleri kuşanarak,
güvenli şehirler kurmuşlar, refahın ve huzurun yaşandığı şehirlerde
insani değerlerin ön planda olduğu büyük bir medeniyeti, İslam
medeniyetini cami merkezli olarak inşa etmişlerdir.”
Başkan Erbaş, Diyanet İşleri
Başkanlığının Camiler ve Din Görevlileri Haftası boyunca çeşitli
etkinlikler gerçekleştireceklerini anımsatarak, belirlenen tema
ekseninde Peygamber Efendimizin (s.a.s.) hayatını, özü Kur’an olan
ahlakını yeniden anlamaya ve anlatmaya çalışacaklarını belirtti.
Tüm İslam aleminin Mevlit Gecesini
tebrik eden Başkan Erbaş, bu gecenin başta Gazze olmak üzere
yeryüzündeki tüm mazlumların kurtuluşuna vesile olması temennisinde
bulundu.
“2024 yılı Camiler ve Din Görevlileri Haftası Proje Yarışması”nda dereceye girenler
Programın sonunda Diyanet İşleri Başkan
Erbaş, “2024 yılı Camiler ve Din Görevlileri Haftası Proje Yarışması”nda
dereceye girenlere de ödüllerini takdim etti.
Buna göre; İstanbul’dan Osman
Arslantaş’a “Dijital Din Hizmetleri Platformu: Mahalle Temelli Etkileşim
ve Eğitim” isimli projesine birincilik, Çankırı’dam Kadir Ateş’e
“Diyanet Gençlik Platformu” isimli projesine ikincilik, Balıkesir’den
Mümin Çöpür’e “Cezaevinden Gönülevine” isimli projesine üçüncülük ödülü
verildi.
Ayrıca, “Etkili Hutbe Sunumu”
yarışmasında Salih Maytalman’a birincilik, Muhammed Kılıç’a ikincilik,
Ahmet Çağlı’ya üçüncülük, “Ezanı Güzel Okuma” yarışmasında Enes Baştür’e
birincilik Mustafa Sadık Ceylan’a ikincilik, Umut Coşar’a üçüncülük ve
“Hadis-i Şerif Ezberleme” yarışmasında ise Selçuk Kurt’a birincilik,
Çağlar Meryem Karataş’a ikincilik, Halil Albayrak’a üçüncülük belgesi
verildi.