Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Aile ve Dini Rehberlik Daire Başkanlığı tarafından Aile Haftası vesilesiyle her
yıl düzenlenen Aile Forumunun bu yılki teması “Fıtratın Korunması ve Aile”
oldu. Ankara’da gerçekleştirilen 7. Aile Forumunda fıtrat kavramından hareketle
günümüzde fertleri ve aileyi tehdit eden cinsiyetsizleştirme akımları başta
olmak üzere fıtratı tahrip eden güncel meseleler ele alındı.
11 Mayıs Pazar günü TDV Konferans
salonunda gerçekleştiren forum, Din Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Şaban KONDİ’nin
selamlama konuşmasıyla başladı. Kültürün devamlılığı ve sağlıklı nesillerin
inşası için ailenin ehemmiyetini vurgulayarak bu amaç doğrultusunda ilgili
bakanlıklarla mühim projelere imza atıldığına değinen Dr. Şaban KONDİ, özellikle Aile ve Dini Rehberlik Daire
Başkanlığının tüm Türkiye çapında gerçekleştirmekte olduğu faaliyetlerin
önemine vurgu yaparak Başkanlığın temel amacının sahih bilgiler ışığında aile
kurumunun korunmasına katkı sağlamak olduğunu ifade etti.
Açılış konferansında söz alan
Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof. Dr. Ali ERBAŞ, fıtrat ve aileye yönelik
forum gerçekleştirilmesinin önemine vurgu yaparak sözlerine başladı. Çağımızın en büyük avantajının ve
aynı zamanda dezavantajının değişimin hızı olduğuna dikkat çeken ERBAŞ,
başkanlığın bir kurum olarak teknolojinin aile üzerindeki tüm olumsuz
etkilerine yönelik çalışmalarının artarak devam edeceğini ifade etti. İslam'ın
varoluşa, insana, hayata ve çevreye dair değişmez sabiteleri, tarih üstü
hakikatleri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ali ERBAŞ, bu hakikatlerden birinin
de insanın biyolojik gerçekliği olduğunu belirtti. Kur’an-Kerim’de insanın
ahsen-i takvim üzere yaratıldığının ifade edildiğini ancak şayet akli ve nakli
veriler dikkate alınmaksızın sorumsuzca bir hayat yaşanırsa esfeli safiline
düşme tehlikesinin de bulunduğuna dikkat çekti. Fıtratın ancak ilmi ve dini
ilkelerin dikkate alınarak korunabileceğini beyan eden ERBAŞ, Allah’ın insanı
kadın ve erkek olmak üzere iki cinsiyet üzerine yarattığını, yaşamın ve neslin
muhafazasının güvenle devam edebilmesinin ancak
bu fıtri gerçekliğin ışığında hareket etmekle mümkün olabileceğini ifade
etti. Esasen fıtratın, mahlukun Halık’ını bilme potansiyeli ile yaratılması
olduğunu sözlerine ekleyen ERBAŞ, bu potansiyelin doğru ve ahlak ölçülerine
uygun bir şekilde kullanılabilmesinin ancak sağlıklı bir aile ortamıyla mümkün
olabileceğini vurguladı. Sağlıklı fıtri gelişimin ailede başlayacağını,
sağlıklı aile kurumu için ise eşlerin birbiriyle uyum içerisinde, saygı ve
sevgi çerçevesinde birbirlerine libas olmaları gerektiğini beyan etti. ERBAŞ,
tüm bu hakikatler çerçevesinde fıtrata sahip çıkmanın en temel insani
sorumluluğumuz olduğunu belirtti. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali ERBAŞ,
tüm konuşmacı ve katılımcılara teşekkürlerini sunarak sözlerini sonlandırdı.
Üç oturumda gerçekleştirilen
Forumun birinci oturumunda “Tarihi ve Dini Boyutuyla Fıtrat”, ikinci oturumunda
“Cinsiyet Kimliği ve Fıtrat”, son oturumunda ise “Fıtri Gelişim Süreci ve Aile”
konuları konuşuldu. Foruma Prof. Dr. Şaban Ali DÜZGÜN, Prof. Dr. İsmail YALÇIN,
Prof. Dr. Abdullah TOPCUOĞLU, Prof. Dr. Bülent KÖSTÜ, Prof. Dr. Halit ÇALIŞ,
Doç. Dr. Zuhal AĞILKAYA ŞAHİN, Doç. Dr. Emine KESKİNER ve Uzman Psikolojik Danışman
Seray Betül ÇETİN, Aile ve Dini Rehberlik Daire Başkanı Dr. Elif ARSLAN ve
KAGEM Müdürü Hatice KAHYAOĞLU konuşmacı olarak katıldı.
Prof. Dr. Şaban Ali DÜZGÜN
konuşmasında “Fıtrat, karakter ve kimlik inşa edecek bir yapıdır, ancak çevre
hangi tarafa yönlendirirse insan o yöne meyleder. Fıtratın korunması için
tedbiru’n-nefs, tedbiru’l-menzil ve tedbiru’l-medine şeklinde özetlenen kontrol
mekanizmalarını işletmek gerekmektedir. Bunlar bireysel, ailevi ve kamusal
denetim sistemleri olarak ahlakın koruyucusudurlar. Bu kadar bilgiye ve tekniğe
rağmen insanlığın geldiği durum, tekrar Hz. Peygamberin elinde tamamlanan dinin
getirdiği fıtratı korumakla düzeltilebilir.” ifadelerini kullandı. Konuşmasında
bireyin değer yargılarının oluşmasında aile ve çevrenin önemine vurgu yapan
Prof. Dr. Abdullah TOPCUOĞLU, “Yaratıcının insanın müdahalesine açık
bırakmadığı alanlara sünnetullah denir. Buna göre yeryüzünde fizik dünyada her
şey karşıtıyla birlikte yaratılmıştır. Bu ikiliklerde insanın fıtratı iyi ve
faydalı olanı tercih edilmelidir.” dedi.
Cinsiyetsizleştirme akımlarına karşı bilinçli olunması gerektiğini dile
getiren Prof. Dr. Bülent KÖSTÜ ise konuşmasında eşcinsellik ve cinsiyet
değiştirme operasyonları ile ilgili tıbbi bilgiler verdi. “Bilimin
manipülasyona alet edilmemesi için her birey ve kurumun bilinçli olması
gerekmektedir. Eşcinsellik gibi cinsel sapkınlıkların zührevi ve psikiyatrik
pek çok ciddi hastalıkların artışına neden oluğu gözlemlenmektedir.” dedi. Din
İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Halit ÇALIŞ cinsiyet konusuna İslam
Hukukunun bakışını anlattığı konuşmasında “İslam hukukuna göre cinsiyet,
yaratılıştan gelen sabit ve değişime kapalı bir husustur. Yaratılıştan gelen ve
değişmeyecek olan anlamında biyolojik cinsiyet kavramının kullanılması önemli
ve gereklidir. Bunun yerine doğal cinsiyet vb. terimler kullanmak konunun
tartışmaya açık olduğu izlenimine sebep olur.” dedi.
Forumun kapanış oturumunda söz alan Diyanet İşleri Başkan
Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İŞLİYEN, Diyanet teşkilatının ailenin
güçlendirilmesine yönelik çok ciddi çalışmalar gerçekleştirdiğini belirterek
kötülüğün bir sel olarak aktığı günümüz dünyasında bu çalışmaların çok değerli
olduğunu vurguladı. Bu bağlamda Aile ve Dini Rehberlik Daire başkanlığının
önemine dikkat çeken İŞLİYEN, gündüz kuşaklarında dahi her türlü hayasızlığın
fütursuzca sergilendiğini ifade etti. Son sığınağımız olan ailenin korunmasına
yönelik tüm çabaların çok mühim olduğunu ifade ederek sözlerini sonlandırdı. Katılımın yoğun olduğu ve sosyal
medyadan canlı olarak da yayınlanan forum ilgiyle takip edildi.