Diyanet İşleri
başkanlığı birey ve toplum hayatını derinden sarsan ve tüm dünyanın gündeminde
olan savaş ve göçlerin aileye olan etkilerini ortaya koymak amacıyla, 2024 yılı
Aile Haftası temasını Savaş, Göç ve Aile olarak belirlemişti. Bu kapsamda Aile ve Dini Rehberlik Daire
Başkanlığı tarafından İstanbul’da 6. Aile Forumu düzenlendi.
29 Mayıs
Üniversitesi Konferans salonunda gerçekleştiren forum, ev sahibi Rektör Prof.
Dr. Mustafa Sinanoğlu ve Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan
İşliyen’in selamlama konuşmalarıyla başladı. Forumun açılış konuşmasında
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş savaş, göç ve aile kavramlarının
birbiriyle iç içe olduğunu dile getirdi. İslam’ın cehaletten, karanlıktan,
fesattan, hasetten, her türlü kargaşadan uzak, zulümattan kurtulmuş, aydınlığa
ulaşmış bir toplum vaat etiğini belirterek, "Savaş ve göç, böyle bir vaadi
ortadan kaldıran unsurlardır.” dedi.
Müslümanların
her zaman mazlumun yanında, zalimin karşısında yer alması gerektiğini ifade
eden Başkan Erbaş, "İslam, inanç, kültür, ırk farklılıklarına rağmen, bir
arada yaşayabilmeyi, barış ve huzuru ön gören bir inanç sistemidir. Bu yüzden
dünyanın İslam’a çok ihtiyacı var. İslam insanların en zor zamanlarında mazlumlara
yetişmiş, katliamı, soykırımı önlemiş ve huzuru getirmiştir." ifadelerini
kullandı.
Üç oturumda
gerçekleştirilen Forumda alanında uzman konuşmacılar, savaş ve göçün tarihten
bugüne aile üzerindeki etkilerini ortaya koydu. Birinci oturumda insanlık
tarihini derinden etkileyen savaş ve göçlerin kavramsal çerçevesi üzerinde
duruldu. İzleyicilerin dikkatle takip ettiği Forumun ikinci oturumunda “Din ve
Medeniyet Tarihinde Savaş ve Göçler”, üçüncü oturumda ise “Savaş ve Göçün Aile
Üzerindeki Etkileri” konuşuldu.
Foruma Prof.
Dr. Burhan Sayılır, Prof. Dr. Emrah Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Turan, Prof. Dr.
Emel Topçu, Doç. Dr. Halid Üveysi, Doç. Dr. Ömer Faruk Söylev, Doç. Dr. Esat
İpek, Ar. Gör. Doğucan Bayram, Yazar/Mütercim Ayçin Kantoğlu ve A Haber Program
Müdürü Emine Kavasoğlu konuşmacı olarak katıldı.
Filistinli
akademisyen Doç. Dr. Halid Üveysi’nin çocukluğunu anlatarak vatan sevgisini
dile getirmesi duygulu anlar yaşanmasına neden oldu. Gazzelilerin aslında tüm
ümmete emanet edilen Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya sahip çıktıklarını ifade eden
Üveysi, Kudüs’te işgalci İsrail’in bayrağının dalgalanmasının Müslümanlar için
son derece yaralayıcı olduğunu dile getirdi. Pek çok savaş bölgesinde
habercilik yapan Emine Kavasoğlu, Gazze sınırındaki görevi esnasında şahit
olduklarını anlattığı konuşmasında, “Ukrayna’da öldürülen çocukların ve
kadınların görüntüleri Birleşmiş Milletlerin kontrolünde Rusya’nın yargılanması
için dünyaya servis edilirken, Gazze’deki soykırımı çeken basın mensupları bile
öldürüldü. Aradaki tek fark bir tarafta sarışın Avrupalı çocukların diğer
tarafta esmer Müslüman çocukların olması.” dedi.
Ayçin Kantoğlu
“Değişen Savaş Yöntemleri Karşısında Bireysel Ve Toplumsal Tavır” başlıklı
konuşmasında, Siyonizm’in neden olduğu küresel tehdit ve dehşet karşısında
bireysel tavrın son derece önemli olduğuna vurgu yaparak, “Boykota ilâ nihaye
devam etmek lazım. Çünkü ölen her bir çocuk birer Kâbe'dir, Mescid-i Aksadır, masumdur kutsaldır. Gazze’den
başka her yer işgal altında kalmış ve en tehlikeli işgal, fikirlerin, kalplerin,
kültürlerin işgalidir. Her birimizin artık ayağa kalkması ve tepkisini
göstermesi gerekiyor. Yetişemeyen yetişkin olamaz.” ifadelerini kullandı.
Foruma, Diyanet
Akademisi Başkanı Doç. Dr. Enver Osman Kaan, Din Hizmetleri Genel Müdürü Dr.
Şaban Kondi, Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Sedide Akbulut, I. Hukuk Müşaviri
Selami Açan, Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İzani Turan, İstanbul İl
Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş ile İslam Araştırmaları Merkezi (ÍSAM) Başkanı
Prof. Dr. Mürteza Bedir de katıldı.